9 Ocak 2011 Pazar

Tam anlamıyla mükemmel bir gün...

"Just a Perfect Day"...böyle mi çevrilir?

Caro Diario,
sıralamalara bayılırım. Çok aptalca belki ama, en sevdiğim 3 film, en bayıldığım 5 şarkı, bir tatilden dönerken o tatilin en komik 3 anı(sı), vb aklımda döner durur. Şarkılar arasında Lou Reed abimizin "Just a Perfect Day"inin hep ayrı bir yeri olmuştur mesela. Hatta evet evet, en sevdiğim şarkı diye sorunca, aklıma ilk o gelir.

İşte dün music together sonrası Ocak ortasında güneşli bir günün tadını çıkarmak için bize adaş arkadaşımızla parka gittiğimizde yine kulağımda Just a Perfect Day çalıyordu.

Park öncesi çay kahve içmeye gittiğimiz mekanda iki Deniz birbirini kırmadan, üzmeden, ama bir miktar da mesafeli bir halde oyunlar oynayıp çeşitli teyze ve amcalarla kaynaştı mesela. Çocuklarının adını Deniz koyarken bunun nasıl bir karakter yaratacağını az çok bilen annebabalarız biz:). Biraz dingin ve durgun, biraz kendi içinde taşan, insanı içine çeken, ama nerede durması gerektiğini de kulağına fısıldayan küçük adamlar getirmişiz dünyaya. Onları izlerken içimden hem gülmek hem ağlamak geldi. Al sana a perfect day!

Sonra parkta kendimize bir Deniz daha bularak kumla, kovayla, kepçelerle oynadık. Salıncağa bindik, tahtrevallide 1 Deniz aşağıyaaaaa- 1 Deniz yukarıyaaaa yaptık. Koştuk, güldük, eğlendik. İşte bir perfect day daha...bir de sangria'mız olsa, tam olacaktı!

Ben bu satırları yazarken yan komşudan "Bu ne dünya kardeşim seven seveenee" sesleri geliyor. 70'lere geri mi döndük acaba? Olabilir mi? Olsa mı??

Öperim,
1anda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder