25 Nisan 2011 Pazartesi

Benim Pazartesilerim

Caro Diario,
benim Pazartesilerim Cumartesi-Pazarı anmakla geçiyor.
Benim Pazartesilerim çok çok çok yoğun oluyor, oğlumu-tocamı- evi özlemekle geçiyor.
Benim Pazartesilerim - bu aralar - baharı beklemekle geçiyor.
Ez cümle, benim Pazartesilerim herkesin Pazartesi'si gibi geçiyor!

Geçen haftasonu yine dolu dolu geçti. Deniz artık haftasonları her uykusundan uyandığında "şimdi neyeye didiyoruz?" diye soruyor! "Yok annecim, bi yere gitmiyoruz" dersem de " o zaman tim deliyo?" diye soruyor. Çözdü planı yani.

Cuma akşamı Fethi dede-anneanne-teyze ile önce Il Padrino klasiği, sonrasında ev...

Cumartesi MT, yeni yerinde İyi Cüceler (bir sürü kitap, puzzle, ille de Naz'a da kitap ve puzzle), sonrasında devrilerek uyku, akşamında Naz'larla Astoria Num Num macerası ("ben tavut yiycem, bi de papates, bi de ayran...bi de süt! Hahahahaaha! Süt müüüü?" diyen bir çocuk var elimizde).

Pazar sabah kahvaltı sonrası caddede bisiklet turu çılgınlığı, büyülenme, çok eğlenme, caddenin boş halinin tadını çıkarma, bisiklete binmece.. Sonrasında yarı baygın eve gelip uyumaca ( O baygınlığın arifesinde illa da apartman merdivenini kendisi çıkmak isteyen bir çocuk da var elimizde. Beni yanından kovup "anne sen yukarı dit. Anne sana yol verdim" diyebiliyor kendisi). Akşamında Efe'lerle evde waffle keyfi. Efe'ye tam abilik yapmaca, paylaşmayı öğrenmece, cool'luğu bozmamaca...

Yazarken yoruldum, ama yaşarken yorulmadım. Yine olsun yine yaşarım. Hadi yine olsun!

1anda



 
(Tüm fotolar Mert Çoban tarafından çekilmiştir...) 

1 yorum: